28 Nisan 2012 Cumartesi

Rahmi Koç Müzesi - Bu müze başka bir müze!

Gezmenin de bir zamanı var!.. gönül arzu eder hep, ama bugün yarın derken ertelenir çoğu kez ya da olmayacak başka şeyler giriverir hayatına ve esir eder insanı. Ve ‘o an’ bir türlü gelemez!.. işte bu yüzden bazen plansız programsız spontane hareket etmek iyi gelir insana.. Ve ben bugün bir değil, iki değil tam üçüncü kez gittim aynı müzeye! Nereye mi? Rahmi Koç Müzesine. Ama bu sefer sadece kendim için değil aile büyüklerini götürmek içindi gezimiz! 
Çağdaş Müzeciliğe örnek gösterilecek bir müze Rahmi Koç Müzesi. İstanbul’un Haliç kıyısında (Hasköy’de) yer alan Rahmi M. Koç Müzesi ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine ışık tutan Türkiye’nin ilk büyük müzesi. 27.000 metrekarelik geniş bir alana yayılmış olan, kapalı ve açık alanlarda sergilenen müzede aklınıza ve hayalinize gelemeyecek kadar çeşitliliği ve değeri paha biçilmez önemde koleksiyonları görebilmeniz mümkün.
Endüstriyel arkeolojisi açısından önem taşıyan ve tarihi binalarda sergilenen müze koleksiyonunda; gramofon iğnesinden denizaltıya, röntgen aracından gemi ve uçaklara kadar binlerce enteresan obje yer alıyor..

Böylesine zengin olan bu müzeyi bir güne sığdırabilmek imkansız.. bu yüzden bir kez geldi iseniz müzeye mutlaka ikinci hatta pek çok artı sergiler ve etkinliklerle tekrar tekrar gelebileceğiniz bir müze burası! Ben en son Görünmez Müzisyenler, ‘Nostaljik Müzik Kutuları’ Sergisi için geçtiğimiz yıl gelmiştim… “Mekanik Müzik Tarihinde Bir Gezinti” yaptığımız çok özel bir sergiydi o da…
Müzede yer alan her bir obje tarihe damga vurmuş, asırlık eserlerin, emeklerin birer kanıtı !.. masalsı bir atmosferde sergilenen müze insanoğlunun becerisi, çalışkanlığı ve estetik zevkinin de bir göstergesi adeta!.. 
Atatürk’ün özel eşyalarından Nazım Hikmet’in giysilerine, Demirel’in fötr şapkasından, Ecevit’in çalışma daktilosu ve Ecevit'in meşhur şapkasına kadar…   


Müze üç ana bölümden: 
*Tarihi Lengerhane binası  *Tarihi Hasköy tersanesi  
*Açık hava sergileme alanı    
    
Tarihi Lengerhane binası şu an ikinci sınıf tarihi eser kapsamında imiş. Sultan III. Ahmet zamanında (1703-1730) 12. Y.y. dan kalma bir yapının içinde; Denizcilik, havacılık, demiryolu, buharlı makineler, bilimsel aletler, iletişim aletleri, objeler, oyuncaklar, film ve baskı koleksiyonları, maket ve modeller yer alıyor… *Lenger: çıpa ve zincir demek oluyormuş, hane: ise bildiğiniz ev oluyor efendim :) 
Tarihi Hasköy tersanesi: bu tersane 1861 yılında Osmanlı Deniz Hatları (Şirket-i Hayriye) tarafından kurulmuş. Tarihi kızaklar, tren tezgahları bu tersanede çalışır vaziyette. 
Bu bölümde; karayolu, denizcilik, raylı ulaşım, buharlı ve dizel makineler, tarım araçları, zeytinyağı fabrikası, motosikletler, bisikletler, kağnılar, at arabaları, özellikle öğrenciler için ‘dene-öğren, ne-nasıl çalışır? bölümleri ’, su altı bölümü ve Rahmi Koç Galerisi, Atatürk Koleksiyonu...
Ulu Önderimize ait bu çok özel koleksiyonda tarihsel süreçte Atatürk’ün iz bırakan liderliği ve zaferlerle taçlandırdığı başarılarına yönelik gerek ülkemizde gerek ise Dünya kamuoyunda yer alan basındaki haberlerin sergilendiği dergiler ve gazete sayfalarından örneklere yer verilmiş … 
Ölümünden kısa bir süre önce hastalığı esnasında kullandığı eşyalardan özel eşyalarına, çalışma koltuğundan pek çok detay objelere kadar sergilendiği Atatürk Koleksiyonu bölümü görülmeğe değer. Bu bölümü gezerken etkilenmemek mümkün değil.. Atatürk’ün eşi ile birlikte çektirmiş olduğu bu fotoğraf ne kadar anlamlı..   

Gemi Donatım Malzemelerinin olduğu Dükkan, Dövme Demirci Ustasının Atölyesi, Şifa Eczanesi, Haliç Oyuncakçısı, Saatçi Dükkanı, Marangozhane ve Tornahaneler… 
Açık havada sergilenen nostaljik dükkanlarla geniş bir zaman tüneline yolculuk yapmak inanılmaz keyifli. Her bölümde mesleğini icra eden ustaları iş başında görebilmeniz mümkün!.. öyle ki maket olduğunu tahmin edemeyeceğiniz kadar canlılar!.. 
İlgi alanlarınıza yönelik bir bölüm mutlaka bulacaksınız burada…çünkü gerçekten bu müzede yok yok!..

Atlı ve motorlu trenlerin yer aldığı raylı ulaşıma açılan camekanlı bölümde Abdülcambaz bize, o muzip ifadesiyle ‘hoş geldiniz’ diyor…


İçeriye girer girmez ‘işte ben buradayım!’ dercesine albenili bir tren vagonu hemen dikkatimizi çekiyor… özel işlemelerle süslenmiş nakışlı, kadife perdeleri ve oldukça detay donanımıyla Sultanlara yaraşır!! bir Saltanat Vagonu!ve içinde Sultan Abdulaziz! 

Sultan Abdulaziz, tüm Avrupa Seyahatlerini bu gördüğümüz Saltanat Vagonu ile yapmış!.. 1. Fransa İmparatoru 3. Napolyon ve eşi İmparatoriçe Öjeni tarafından Temmuz 1867’de Paris’te başlayacak Dünya Sergisi’nin açılışına şeref konuğu olarak davet edilen Sultan Abdülaziz, bu daveti kabul ederek Haziran’da İstanbul’dan yola çıkıyor… (detaylı bilgi için fotoğrafın üzerine tıklayınız!)

Ülkemizde ilk atlı tramvay seferi ise 3 Eylül 1872 tarihinde yapılmış. 
Sergilenen tramvay Beşiktaş-Karaköy arasında hizmet vermiş. 
İstanbul’daki ilk atlı tramvay hattı olan Azapkapı - Ortaköy güzergahı, Azapkapı’daki Sokullu Mehmet Paşa Camii’nin önünden başlamış ve Büyük Galata Caddesi ( Perşembe Pazarı) - Karaköy – Tophane - Kılıç Ali Paşa Camii - Dolmabahçe Sarayı - Çırağan Sarayı - Beşiktaş yolunu sürerek Ortaköy Camii yakınında son buluyormuş. Fotoğraftaki tramvay Osmanlı dönemi’ndeki orijinal haliyle gösterilmiş. (detaylı bilgi için fotoğrafın üzerine tıklayınız!)

Ülkemizde, atlı tramvaylar yerlerini 1914 senesinde elektriklilere bırakmışlar... 
Müzede öğrenciler için harika seçenekler var. Çünkü müzeyi ziyaret eden çocuklar müzeyi gezerken bir yandan da sosyal, duygusal, zihinsel ve bedensel gelişimlerine katkıda bulunacak hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını geliştirecek pek çok objeyi hem daha yakından görecek hem de işlevlerini öğrenebilecekler…

Ayrıca buradaki ‘Eğitim Atölyelerinde Eğlen + Öğren metodu ile öğrenciler pek çok etkinliğe de katılabiliyorlar. Çocuklar için *Renkli Matematik Dünyası ve * Dokunmak, deney yapmak serbest.

Tarihe tanıklık eden uçakları da görebiliyorsunuz burada.... İkinci Dünya Savaşının baş kahramanı B-24 D-Liberator uçaklarından “Hadley’s Harem” in ve  
"Havacılık Tarihinden Trajik bir öykü" 
1 Ağustos 1943 Ploesti Bombardımanı  için..(yandaki fotoğrafa tıklayınız bkz.) Denizcilik, havacılık, demiryolu, karayolu tüm araç-gereçleri görebildiğimiz, atlı tamvaylar, tersanede kızağa alınmış gemiler, buharlı makineler...daha neler neler....

Tekel 15 - Ülkemizde çok kullanılan ama bugün sayıları azalan takalar… Ahşap, sağlam ve yerel taşımacılık işleri için inşa edilen rengarenk takalara İstanbul'un sularında sıkça rastlanırdı.  
Sergilenmekte olan örnek, Karadeniz'de dünya savaşları sonrası (2. Dünya Savaşında) imal edilmiş ve Tekel tarafından kullanılmış olan TEKEL 15 . Ve bu tarihi tersane 1861 yılında Osmanlı Deniz Hatları Şirketi (Şirket-i Hayriye) tarafından kurulmuş. Tarihi kızaklar, tren tezgahları bu tersanede çalışır halen vaziyette.

Kısa bir süre önce kutlanılan çocuk bayramının izlerini bu sevimli vosvosda görebilirsiniz.. :) 
Cıvıl cıvıl öğrencilerin merak ve heyecanla objeler arasındaki keşif yapan halleri çok hoştu.. müzeye ayrı bir renk kattıkları gerçek.. 23 Nisan’a özel bazı renkli karelerden görüntülerde dikkatimizi çekti. Yaz Döneminde ise Atlıkarınca ve Oyun alanları çocukların hizmetine sunuluyormuş.. Büyük müzeyi gezmek biraz yorucu arada mola vererek çocukları ve ebeveynleri soluklandırmak için iyi bir fırsat..
Tarihi Haliç Turları:  1936 Hollanda yapımı buharlı römorkör Liman 2 ile hafta sonları;  Kont Ostrorog Teknesi ile de hafta içi günlerinde Haliç Turları yapılıyormuş.

Açık havada ayrıca Nostaljik Demiryolu Seferleri de yapılmakta imiş!. Biz hafta içi gittiğimiz için şansımızı kaybettik!.. Çünkü sadece hafta sonları Hasköy’den Sütlüce’ye Haliç boyunca kısa bir nostaljik tren gezisi yapılabilmekte imiş.. Keyifli olacağından eminim..
Tarihi faytonlar, bisikletler… gerçeğini aratmayacak kadar canlı görsellikteki balıkçı teknelerine ait atölyeler… hatta bu mekanda tarihi bir filmin "Kuşatma Altında Aşk" 1997, platformu olarak da kullanılan bir sahneyi görebilmeniz mümkün bu müzede…

İlk buharlı traktör ve otomobiller
İlgi alanınıza göre alternatiflerin çok, birbirinden ilginç objelerin çeşitliliği içinde oldukça değerli koleksiyonlarla dolu bir müze görmek isterseniz eğer Rahmi Koç Müzesi işte tam da böyle bir müze! 
Dileğim, ülkemizde yeterli olmayan müzelerin çoğalması ve dolayısı ile müze kültürünün de daha fazla gelişmesidir. Çünkü müzeler kültür varlıklarımızın korunması kadar, kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasında da çok önemli bir işleve sahiptir. Tarihin belleğidir müzeler!. Geçmişi müzeler aracılığı ile tanımak, nereden gelip nereye gittiğimizi algılamak, gelişim ve değişimin canlı izlerini yerinde görmek ve değerlendirmek için olmazsa olmazımızdır. 
Müze kültürünü çocuklukta vermek gerekse de, yetişkinler için de hiçbir zaman geç değildir!..
Haydin müzeleri dolaşmaya!.. 
Esin Bozdemir 

Ulaşım ve diğer bilgiler için
Rahmi Koc Muzesi  - Fotoğraf ve kolajlar: izler veyansımalar

4 yorum:

  1. Ben de çok severim Rahmi Koç Müzesi'ni. Hatta müzelerini:) Ankarada'ki Rahmi Koç Müzesi'ni de gezmek kısmet oldu. Orası da çok güzel. Tarihi Çengel Han'ı müze yapmışlar. Buradakiyle aynı konseptte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Sezer,
      Ankara'da gezilecek ve görülecekler listem şimdiden hazır.. öncelikli yerler arasında Anıtkabir'den sonra Tarihi Çengel Han'daki Koç Müzesi'ni de listeme ilave etmeliyim o zaman.. 'Kısmeti çağırayım gelsin hemen:))' teşekkürler, iyi haftasonları dilerim..

      Sil
  2. İstanbul'da olup hala gidemediğim ender müzelerden biri .Yüzüme vurduğun iyi oldu .Bugünlerde bir gitmeli :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @İzDüŞÜmLeR,
      Çok keyifli bir müze burası rengarek,oradan da, piyer lotiye gittin mi..tamamdır günün:)

      Sil